PARAGRAFTA YAPI – 1
Test Özet
0 of 8 Sorular completed
Sorular:
Bilgi
Daha önce test değerini tamamladınız. Bu nedenle tekrar başlatamazsınız.
Test yükleniyor…
testbaşlatmak için oturum açmalı veya kaydolmalısınız.
Önce aşağıdakileri tamamlamanız gerekir:
Sonuçlar
Sonuçlar
0 of 8 Sorular answered correctly
Sizin zamanınız:
Zaman doldu
0 ile 0 puan (lar), (0) ulaştınız
Kazanılan Puan (lar): 0 of 0, (0)
0 Deneme Beklemede (Olası Nokta (lar): 0)
Kategoriler
- Kategorize edilmedi 0%
-
Testi tamamladınız. Cevapları kontrol ediniz…
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- Güncel
- İnceleme/Atla
- Cevaplandı
- Doğru
- Yanlış
-
Soru 1 of 8
1. Soru
I. Reklam, ürünleri sergileyerek insanda seçim özgürlüğünün oluşmasını sağlar ve böylece bir yandan mal ucuzlarken diğer yandan birey özgürce seçme olanağına kavuşur.
II. Reklam, Fransızcadan dilimize aktarılan bir sözcük.
III. Reklam şirketlerinin temsilcileriyse bu konuda şöyle demekteler:
IV. Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylece sürümünü sağlamak için söz, yazı ya da resimle yapılan her türlü çaba; ilgi uyandırarak, istek yaratarak talebi teşvik etmek.
V. Sözlüğe baktığımızda, karşısında şunların yazılı olduğunu görüyoruz:
Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
-
Soru 2 of 8
2. Soru
—- diye sorsalar herkes ayrı yanıt verir: Kimi sağlığım, kimi ailem, kimi aklım, kimi ülkem, kimi dinim, kimi de dilim, der. Şöyle bir düşünecek olursak “En değerli varlığım dilimdir.” diyenlerin haklı olduğunu düşünmeye başlarız. Nasıl mı? Şöyle: İnsanoğlu doğal ve toplumsal çevresini hep dili aracılığıyla tanımıştır. Ünlü bir düşünürün güzel bir sözü vardır: “Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır.” Diyeceğim o ki ben, dünyayı dilim aracılığıyla kavrıyor, yorumluyor ve güzelleştirmeye çalışıyorum.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
-
Soru 3 of 8
3. Soru
I. Ramazan ayında iki minare arasına yazı yazma geleneği olan mahya, İstanbul doğumludur.
II. Kimi kaynaklarda ise padişahın, Koca Mustafa Paşa’ daki Sümbül Efendi Camisi’nin kandillerle süslenen kapısından ilham aldığı yazılıdır.
III. Dokumanın üstündeki cami işlemesinde iki minare arası yapılan süslerden öylesine etkilenir ki padişah, gördüğü güzelliğin aynısını uygulatmaya karar verir, böylelikle ilk mahya kurulmuş olur.
IV. İslam kültürünü yaşayan kentler arasında İstanbul’a özgü olan mahya sanatının başlangıcı olarak Fatih Camisi müezzininin Sultan I. Ahmet’e armağan ettiği dokuma gösterilir.
V. Sonuçta değişmeyen bir şey vardır ki mahya İstanbul çocuğudur.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?
-
Soru 4 of 8
4. Soru
(I) Büyük siyasal dönüşümler, rejim değişmeleri, bir toplumun köklü değişimlerini, farklılaşmalarını hazırlayan olaylardır. (II) Buna karşılık en köklü kopuşlarda bile değişmeleri ölçebileceğimiz, ilişkilendirebileceğimiz bir arka plan da her zaman vardır. (III) Değişen ile değişmeyen arasındaki arka plan, dönemlerin karakterini oluşturur. (IV) Bu, yaşamın ve doğanın içinde zaten mevcut bir durumdur. (V) Tanzimat’tan beri oluşagelen bütün yeni edebiyat hareketleri gibi Cumhuriyet’ten sonraki Türk şiirinin ilk özelliği de eskiyi reddederek yerine yeninin konulması çabaları olmuştur. (VI) Batı şiirinin geçtiği yolun daha yakından izlenmesi, modern anlayışların çeşitlenerek yerleşmesi, halk edebiyatının, folklorik ögelerin bu yeni zevk ve estetik içerisinde yeniden yorumlanması, bu sürecin belirleyenleri olmuştur.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
-
Soru 5 of 8
5. Soru
(I) İnsanlığın temel dürtülerinden biri olan “topluma ait olma hissi” çağlar boyunca iletişimi zorunlu kılmıştır. (II) Tarih öncesi devirlerde, çeşitli sesler ve hareketlerle iletişim sağlanmıştır. (III) İnsanlığın zaman içindeki evrimiyle sesler önce hecelere, sonra sözcüklere, cümlelere ve en sonunda dillere dönüşmüş; hareketler ise ne yazık ki iletişimde zamanla daha az fark edilen bir konuma gelmiştir. (IV) Yine de insanoğlu bu eski dilini hiçbir zaman unutmamış ve sözcüklerini daima hareketlerle bezemiştir. (V) İnsanoğlu, binlerce yıllık geçmişinin ardından büyük edebî eserler bırakmıştır. (VI) Beden dili, birçoğumuzca istemsiz olarak kullanılıyor ve sadece bilinçaltı tarafından algılanıyor olsa da iletişim içinde olduğumuz kişinin beş duyusuna da hitap edebilmek ve etkin bir izlenim elde edebilmek açısından bu dilin önemi büyüktür.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
-
Soru 6 of 8
6. Soru
Her sanat, kendine göre bir yöntemle gelişir. Ayrıca bütün sanatlar birbirinin içinden yürür. Söz gelimi bir şair, aynı zamanda bir portre çizebilir. Bir romancı, romanına şiirsel bir tema koyabilir. Bir şair bir olayı anlatabilir. Ama yine de sanatlar arasında bir ayrım görmeye çalışırsak şu noktaya gelebiliriz: Söz sanatı olduğu hâlde romanın birimi de olaydır, bir tiptir, bir sorundur. Şiirin birimi sözcüklerdir. Şair sözcüklere dayanarak yazar. Sözcük nedir? Sözcük aynı zamanda duygudur, düşüncedir, hayatın bütünüdür. Şunu demek istiyorum: Şair sözcüklere dayanarak yazar, deyince “Söz salatası yapar.” demek değil bu tanım. —- .
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
-
Soru 7 of 8
7. Soru
“Dil nasıl doğmuştur; diller aynı kaynaktan mı, farklı kaynaklardan mı çıkmıştır?” gibi sorular pek çok dilciyi, felsefeciyi, toplum bilimciyi tarih boyunca yakından ilgilendirmiştir. —- Dünyamız 13,5 milyar yaşında. İnsanoğlunun yeryüzüne çıkışı yaklaşık 3 milyon yıl önce. İnsanoğlu, son 100 bin yılda birbiriyle konuşmaya çalışarak iletişim kurmayı başarmış. Dünyadaki ilk yazılı belgeler bundan 5-6 bin yıl öncesinden kalma. Böyle bakınca dilin oldukça uzun geçmişi, elbette kısa bir sürede bilim tarafından çözülemez.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
-
Soru 8 of 8
8. Soru
I. Bazı masalların çocukları tedirgin ettiğini görürsünüz.
II. “Fareli Köyün Kavalcısı” da bunlardan biridir.
III. Bir Orta Çağ hikâyesi olan “Fareli Köyün Kavalcısı”, bize dönem hakkında ince detaylar sunar.
IV. İlk bakışta, diğer öykülerden farkı yokmuş gibi görünen masalın son derece basit ama etkili bir niteliği vardır.
V. Avrupa’nın karanlık yıllarında kediler şeytanla özdeş sayılmıştır.
VI. Bu nedenle şehirleri farelerin basması ve vebanın yayılması da doğaldır çünkü bu, kedilerin ortadan kaldırılmalarının sonucudur.
Numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?