EDEBÎ BİLGİLER (DÜZYAZI TÜRLERİ)
Test Özet
0 of 8 Sorular completed
Sorular:
Bilgi
Daha önce test değerini tamamladınız. Bu nedenle tekrar başlatamazsınız.
Test yükleniyor…
testbaşlatmak için oturum açmalı veya kaydolmalısınız.
Önce aşağıdakileri tamamlamanız gerekir:
Sonuçlar
Sonuçlar
0 of 8 Sorular answered correctly
Sizin zamanınız:
Zaman doldu
0 ile 0 puan (lar), (0) ulaştınız
Kazanılan Puan (lar): 0 of 0, (0)
0 Deneme Beklemede (Olası Nokta (lar): 0)
Kategoriler
- Kategorize edilmedi 0%
-
Testi tamamladınız. Cevapları kontrol ediniz.
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- Güncel
- İnceleme/Atla
- Cevaplandı
- Doğru
- Yanlış
-
Soru 1 of 8
1. Soru
Birkaç yıl önce uluslararası bir şirketin CEO’suyla ahbaplığım olmuştu. Emekliliği yaklaşmıştı ve hayatını kökten değiştirmeyi hayal ediyordu. Aslında o tipler, projeler arasında geçen ömürlerinde hayal kurma becerisini kaybederler. Planlıyordu, demek daha doğru. Ben de toprağa dönmesini tavsiye etmiştim. Saflık tabii benimki! Geçenlerde duydum. Emekliye ayrılmış, sayısız ceviz ağacıyla dolu araziler satın almış. E, n’oldu şimdi? O kadar çok ceviz, toprakla uğraşmak değil, yeni iş kurmaktır. Zaten ara sıra dostlarına da “Cevizde iyi para var.” diyerek memnuniyetini belirttiği oluyormuş. Yani, tıpkı eski günlerindeki gibiymiş.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine itiraz etmektedir?
-
Soru 2 of 8
2. Soru
Her doğruyu söylemeye gelmezmiş, birtakım doğruları yaymamak, çokluktan, kamudan gizlemek gerekmiş… Peki ama bir doğruyu söylememek, gizlemek, yayılmasını önlemeye çalışmak o doğrunun yerinde duran yalanı sürdürmek demek değil midir? Yalanın yalan olduğunu bilerek sürmesine göz yummaya hakkınız var mıdır? Bu yalanlar kutsalmış, onlara dokunmaya gelmezmiş… Bir şeyin yalan olduğunu anladık mı kutsallığına inanmıyoruz demektir. Bunun için “kutsal yalan” sözü bir şeyin hem köşeli hem de yuvarlak, hem katı hem de biçimsiz olduğunu söylemek gibi bir yanlıştır. Ama duygularını birer düşünce saymaktan çekinmeyenler böyle yanlışlarla kolayca bağdaşabiliyor.
Kişisel düşüncelerin kanıtlama amacı güdülmeden aktarıldığı bu parça aşağıdaki edebî türlerin hangisinden alınmıştır?
-
Soru 3 of 8
3. Soru
Sevgili Anneciğim ve Babacığım,
Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim: Sürekli bir büyüme ve değiş- me içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşlarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her zaman koruyup kollamayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım? Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra.
Bu parçanın dil ve anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
-
Soru 4 of 8
4. Soru
On yedi yaşımdan beri yazıyorum. Bu demektir ki on altı yıldır kitaplarım yayımlanıyor. Yazmaktan başka işim yok. Karşımda daktiloya takılı beyaz bir sayfa gördüğümde tir tir titrerim. Çünkü boş bir sayfada bile bir ağacın hayat hikâyesi yatar. Benim anlatacaklarım onunkinden güzel olmayacaksa o kâğıdı kirletmem. Her cümlemi kurarken, kafamın içindeki sanal darağacına çıkar, en önemli son sözümmüş gibi söylemeye çalışırım. Benim yazdığımı herkes yazacaksa nasıl yazar olayım. Tabii ki bir üst dil için emek vermeliyim.
Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi yazarın amaçlarından biri değildir?
-
Soru 5 of 8
5. Soru
Bir adam vardır ki, hiçbir düşüncesinde, hiçbir hareketinde “kendi kendisi” olamaz. Ne düşünse ne yapsa, ne söylese kendini değil, mensup olduğu muhiti ve dışarıdan aldığı telkinleri dile getirir. Kendiliğinden hiçbir şey bulmamıştır. Başka birinin sisteminden aldığı fikirleri ve akideleri o sistemin sahibinden daha softaca müdafaa eder. İradesi de böyle dışarıdan gelme, yanaşma, eğreti bir hareket mihrakıdır. Bilmez ki asıl kendi kendisi, kendi içi, sonsuz imkânların, keşfedemediği için körleşen ve tıkanan yetilerin tükenmez hazinesidir.
Bu parçanın yazarı için aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
-
Soru 6 of 8
6. Soru
Günlerden pazartesi. Yine vapurun alt kamarasındayım. Yine hava karlı, yine İstanbul çirkin. Hele yağmurlu günlerinde… Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek… Bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor. Güzel bir yer Alemdağı. Şu saatte, on beş metrelik ağaçları, Taşdelen’i, yılanı ile… Kış günü yılanlar inindedir, olsun. Taşdelen parmak gibi akar. Önce içimizi, sonra dışımızı yıkar. Su içmeye gelen bir tavşan, bir yılan, bir karatavuk, bir keklik, Polenezköy’den şerefimize kaçıp gelmiş bir keçi ile alt alta üst üste oynaşıyoruz. Alemdağı güzel, Alemdağı. İstanbul çamur içinde. Taksi şoförleri su birikintilerini inadına insanların üzerine sıçratıyorlar. Kar inadına içimize içimize yağıyor.
Bu metin için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
-
Soru 7 of 8
7. Soru
Bir gün, balıkçı kahvesinin önündeki yarısı kırmızı, yarı- sı beyaz çiçek açan akasyanın dalına asılmış bir dülger balığı gördüm. Rengi denizden çıktığı zamandı. Yalnız aletlerinin etrafını çeviren incecik, ipekten bile yumuşak zarları titreyip duruyordu. Böyle bir oynama hiç görmemiştim. Evet, bu bir oyundu. Bir görünmez iç rüzgârının oyunuydu. Vücutta, görünüşte hiç bir titreme yoktu. Yalnız bu zarlar zevkli bir ürperişle tatlı tatlı titriyorlardı. İlk bakışta insana zevkli, eğlenceli bir şeymiş gibi gelen bu titreme, hakikatte bir ölüm dansıydı. Sanki dülger balığının ruhu, rüzgâr rüzgâr, bu incecik zarlardan çıkıp gidiyordu, bir dirhem kalmamışcasına.
Bu paragrafın anlatımı için aşağıdakilerin hangisi söylenebilir?
-
Soru 8 of 8
8. Soru
İki tür ana baba vardır: Birincisi çocuğun duygu ve dü- şünce gelişmesine önem veren ana babadır ki onların çocukları kendi içinde bütünlüğünü oluşturan, kendi deneyimleriyle öğrenen, keşfettiği değerler ve öğrendikleri bilgiler çerçevesinde kendi iyi ve doğrularını bularak davranışlarını seçen, yöneten bir insan hâline gelecektir. İşte ana babalığın bu türü ideal olanı temsil etmektedir. Diğeri ise çocuğun görünüş, konuşuş ve davranışının biçimlenmesine önem veren ana babadır. Onlar çocuğun sorumlusu benim; ona neyi, ne zaman, nasıl giyeceğini, söyleyeceğini ve yapacağını benim öğretmem gerekir düşüncesindedirler.
Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?